Ketamin burun spreyinin kullanıma sunulması, geleneksel tedavilere dirençli olduğu kanıtlanmış depresyon tedavisinde yeni bir gelişme olabilir mi?
Depresyonun tedavisine yönelik bu yeni yöntem önemli umut vaat ediyor ve bu durumun yönetilmesine yönelik mevcut yaklaşımları tamamen dönüştürme potansiyeline sahip. Ketamin burun spreyi, depresyondan mustarip milyonlarca insanın beklediği oyun değiştirici olabilir mi?
Sektördeki kişiler tarafından finanse edilen yeni bir çalışma, ketaminin önemli bir çeşidi olan Esketamine’nin, standart tedavilerden birini geride bırakarak dirençli majör depresyonun tedavisinde dikkate değer bir potansiyel gösterdiğini ortaya çıkardı. Bu çığır açıcı çalışmanın bulguları, Barselona’daki 36. ECNP Kongresi’nde sunuldu ve saygın New England Journal of Medicine’de yayınlandı; bu, ruh sağlığı araştırmaları alanında önemli bir dönüm noktası oldu.
Esketamin ve antidepresanların kombine kullanımı son çalışmalarda umut verici sonuçlar vermiştir. Bu kombinasyon tedavisini alan katılımcılar, yalnızca antidepresan alanlara kıyasla daha iyi sonuçlar elde etti.
Son zamanlarda yapılan klinik çalışmalara göre esketaminin bazı standart tedavilerle karşılaştırıldığında dirençli majör depresyonda daha etkili bir tedavi olduğu bulunmuştur. Çalışma, esketamin ve antidepresan kombinasyonu uygulanan hastaların, ketiapin alanlara kıyasla daha iyi remisyon oranları sergilediğini ortaya çıkardı. Bu bulgular dirençli depresyondan muzdarip olanlar için umut verici yeni bir tedavi yolu sunuyor.
ESCAPE-TRD çalışması depresyon tedavisi alanında bir dönüm noktasına işaret ediyor. Bu kapsamlı çalışma, esketaminin dirençli depresyon tedavisinde kullanılan standart ilaç olan ketiapine karşı etkinliğini inceleyen ilk çalışmadır. Janssen EMEA sponsorluğunda 24 ülke ve 171 tesiste gerçekleştirilen çalışma son derece cesaret verici sonuçlar ortaya koydu. Türünün ilk örneği olan ESCAPE-TRD çalışması, depresyon tedavisi alanında gelecekteki araştırmalar için bir referans noktası oluşturuyor.
Araştırmanın Sonuçları Açıklandı
Yaşları 18-74 arasında değişen hastalar üzerinde yapılan araştırmada, altı farklı tedavi rejimi gören pek çok kişinin hâlâ depresyonla mücadele ettiği ortaya çıktı. Çalışma toplam 676 hastayı içeriyordu; bunlardan 336’sına bir SSRI veya SNRI ile birlikte esketamin burun spreyi uygulanırken, geri kalan 340’ına bir SSRI veya SNRI ile birlikte ketiapin reçete edildi. İlk sekiz haftalık tedaviden sonra hastalara uzun vadeli etkileri değerlendirmek için 24 haftalık idame tedavisi uygulandı.
Sekiz haftalık bir denemenin ardından, antidepresanlarla birlikte esketamin alan hastaların yaklaşık %28’i remisyona ulaştı ve bu, ketiapin alan grubun %18’lik remisyon oranını (birincil amaç) geride bıraktı. Çalışmanın 32 haftalık bir dönemden sonra remisyon oranlarını ölçen ikincil birincil hedefi, esketamin hastalarının %22’sinin, ketiapin ve antidepresan kullananlarda ise %14’ünün remisyonda kaldığını ortaya çıkardı.
Araştırmacı Profesör Allan Young‘ın bulgularına göre, esketamin verilen hastaların depresif semptomlarında, ketiapin verilenlere göre azalma görüldü. Ek olarak Profesör Young, nazal sprey yoluyla esketamin alan hastaların, uzun süreli ketiapin alan hastalara kıyasla, 8. hafta itibarıyla remisyona ulaşma olasılıklarının 1,5 kat daha fazla olduğunu ve 32. hafta itibarıyla nüksetmeyi önleme şeklindeki birincil ikincil hedefe ulaşmaya daha yatkın olduklarını vurguladı.